Ben Antigone
6-24 Mayıs 2019
Sergi Küratörleri:
Banu Bulduk Türkmen - Seza Soyluçiçek - Cansu Başdemir
‘...Antigone ürkütücü bir kararlılıkla doğru bildiğini yapar. Ölüme yakınarak gençliğine acınarak gider, ama hiç de pişmanlık içinde değil...Antigone çakılı bir yıldız gibidir. Konumu değişmez, çevresindekileri değiştirir. Antigone’nin çekimine girenler ona göre yön tutarlar, devinirler’ (Güngör Dilmen).
Antigone’yi bugün yeniden düşünmek, yüzyıllar öncesinden bugüne önemini yitirmemiş kavramların ayırdına varmayı sağlar. İnandığı doğrunun bedelini ödemeyi kabul eden, cinsiyetlere yüklenen rolleri aşan zamansız bir simge olarak ele alındığında Sofokles’in Antigone’si evrenseldir. Bu nedenle yapıt, sanatın, edebiyatın felsefe ya da psikolojinin ilgisini her dönemde çekmiş, farklı bakış açılarıyla irdelenmiştir.
Bugün biz, gelişip derinleşen bir bilgi birikimi ve teknolojiye sahibiz. Bu birikim her alanda yaşamlarımızı değiştiriyor; pek çok kavramı yeniden tanımlıyoruz. İletişime dair bildiklerimizi de bu doğrultuda yokluyoruz. Değişmeyeceğine inandığımız yargılar hiç olmadığı kadar esnek. Anlaşmazlıklar karşısında neden başka bir olasılık mümkün olmasın diye tartışıyoruz. Daha açık bir iletişimin daha az trajedi yaratacağını varsayarsak, Antigone için bugün başka bir son mümkün olabilir mi?
Yazıldığı coğrafyayı ve zamanı aşarak bütün dünyayı etkilemiş önemli bir tragedya olan Antigone’den esinle çağdaş sanatçı ve tasarımcıların yorumlayacağı çalışmaların bugünün toplumsal ve bireysel gerilimlerine (ya da uyuşmalarına) ilişkin yansımalar ortaya çıkmıştır.
Antigone tragedyasının kurgusu çağdaş sanat ve grafik tasarım yaklaşımlarıyla yeniden yorumlanarak okunabilecek Ben Antigone adlı karma bir sergi olarak izleyici karşısına çıkacaktır.
Banu Bulduk Türkmen - Seza Soyluçiçek - Cansu Başdemir
‘...Antigone ürkütücü bir kararlılıkla doğru bildiğini yapar. Ölüme yakınarak gençliğine acınarak gider, ama hiç de pişmanlık içinde değil...Antigone çakılı bir yıldız gibidir. Konumu değişmez, çevresindekileri değiştirir. Antigone’nin çekimine girenler ona göre yön tutarlar, devinirler’ (Güngör Dilmen).
Antigone’yi bugün yeniden düşünmek, yüzyıllar öncesinden bugüne önemini yitirmemiş kavramların ayırdına varmayı sağlar. İnandığı doğrunun bedelini ödemeyi kabul eden, cinsiyetlere yüklenen rolleri aşan zamansız bir simge olarak ele alındığında Sofokles’in Antigone’si evrenseldir. Bu nedenle yapıt, sanatın, edebiyatın felsefe ya da psikolojinin ilgisini her dönemde çekmiş, farklı bakış açılarıyla irdelenmiştir.
Bugün biz, gelişip derinleşen bir bilgi birikimi ve teknolojiye sahibiz. Bu birikim her alanda yaşamlarımızı değiştiriyor; pek çok kavramı yeniden tanımlıyoruz. İletişime dair bildiklerimizi de bu doğrultuda yokluyoruz. Değişmeyeceğine inandığımız yargılar hiç olmadığı kadar esnek. Anlaşmazlıklar karşısında neden başka bir olasılık mümkün olmasın diye tartışıyoruz. Daha açık bir iletişimin daha az trajedi yaratacağını varsayarsak, Antigone için bugün başka bir son mümkün olabilir mi?
Yazıldığı coğrafyayı ve zamanı aşarak bütün dünyayı etkilemiş önemli bir tragedya olan Antigone’den esinle çağdaş sanatçı ve tasarımcıların yorumlayacağı çalışmaların bugünün toplumsal ve bireysel gerilimlerine (ya da uyuşmalarına) ilişkin yansımalar ortaya çıkmıştır.
Antigone tragedyasının kurgusu çağdaş sanat ve grafik tasarım yaklaşımlarıyla yeniden yorumlanarak okunabilecek Ben Antigone adlı karma bir sergi olarak izleyici karşısına çıkacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder